"Ey iman edenler! Kendiniz, anne babanız ve yakınlarınız aleyhinde bile olsa, Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun. Onlar ister zengin olsun, ister fakir olsun Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun. Onlar ister zengin olsun,ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp,hevalarınıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker, sözü geveler ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz, Allah yapmakta olduklarınızdan haberi olandır." Nisa Suresi 135
Günümüzde Müslümanların en büyük sorunlarından biri adaleti ayakta tutamama meselesidir. Nedense Allah'ın hatırı, yakınlarımız hatırı yanında pek kıymetsiz bir hale geldi. Ana-babayı kayırmayı geçtim, çoğu cemaat ve tarikat; Allah rızası ve hizmet adı altında mensubu oldukları cemaatlerin üyelerini bir yerlere yerleştirmeye çalışıyorlar, özellikle de devlet dairelerinde büyük kadrolaşmalar gerçekleşiyor. İlk bakışta masum görünüyor insanın gözüne. "Ne var canım, dinsiz imansız adamdansa iman ehli biri gelsin şuraya. Belki bu sayede İslam daha da güçlenir " gibi sözlerle yapılan adaletsizlik meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Davası İslam ve Ümmet-i Muhammed gibi gözüken bu insanların kendi cemaatlerinden olmayan Müslümanlara aynı ayrıcalıkları göstermediklerini görüyoruz. Bu da aslında onların Allah'a değil kula hizmet ettiklerinin açık delilidir. Allah için adaleti aykata tutmamız lazım. Devletin bir kuruşunda binlerce tüyü bitmemiş yetimin hakkı var.
Bakıyorum etrafıma, ezilenler, zulüm altında olanlar her zaman Müslümanlar. Biz kafirlere kızıyoruz,lanet ediyoruz ve biz Müslümanlar bu zulümlerin ilk sorumlusu olduğumuz gerçeğini kabul etmek istemiyoruz. Kafir zaten kafirliğinin gereğini yaparak zulmediyor. Ama bizler Müslümanlığımızın gereklerini yapmıyoruz ve küfre karşı birlik olmayı beceremiyoruz. Cemaat ve tarikat kardeşliği bilincinden Ümmet kardeşliği bilincine ulaşana kadar da ne birlik olabiliriz ne de bu zulümlere son verebiliriz.
Başımızın üzerine çıkardığımız Kuran'ı göz hizamıza getirmeden, onu okumadan, anlamadan, hayat rehberimiz yapmadan ümmet bilincine ulaşamayacağız.
Bize anlatılanlarla yetinmeyelim. okuyalım, düşünelim, idrak etmeye çalışalım. Allahü Teala "Oku" "Düşün" emrini sana, bana, annene, babana, kardeşine, arkadaşına, dostuna, düşmanına, herkese verdi.O insanı muhatab aldı, seni, beni, hepimizi. O zaman kendimizi daha fazla değersizleştirmeden muhatabımızın sözlerine kulak verelim vesselam.
Yorumlar
Yorum Gönder
Teşekkürler. Yorumunuz kontrol edildikten sonra yayınlanacaktır.